KİMSİN sen? KİMLERDENSİN?

-Bir kelebek dokunuşu-

Ben o kelebeklerdenim… Hani sen hiç fark etmeden ruhunun kokusundan büyülenip senin üstüne konan… Hani açıp kapayarak kanatlarını, titreyerek korkudan, hiç ağırlığı olmayan bir sevgiyle dokunur sana; ve sen bir an hareketsiz kalarak onu gözlerinle seversin hiç dokunmadan, kıpırdanmadan… Üstündeki renkler seni büyülediği için, kıpırdanırsan kaçacağından korkarsın. Ama korkunun ecele faydası olmamıştır hiç! Bazen kendiliğinden, konduğu gibi öyle sevinçle rengârenk eteğini titreterek küçücük bir peri kızı güzelliğinde uçar ve gider… Seni o anın sihri ve heyecanıyla bırakarak.

KTHY BATMIŞ… BANA NE!

Diyorsanız bu yazı size yazılmıştır, doğrudur, uçak şirketi mi yok memlekette?! Neyi bulursanız, kaç paraysa, içine binersiniz bir şekilde gideceğiniz yere sizi götürür. Ne ihtiyacınız var bir havayoluna, siz devlet misiniz? Bırakın sizi nasıl isterlerse uçursunlar, geride bir tane bile kalmamacasına… Nereden nereye geldik! Tarih en çok bu memlekette tekerrürden ibaret; hep düne döndürüyor sizi, bir arpa boyu yol alamıyorsunuz, hep kazandığınızı söylüyorlar ama bir bakmışsınız ki devamlı kaybediyorsunuz. Artık bir uçağınız bile yok!

İŞTE BİR SABAH... UYANDIĞIMDA…

-Mektup-

Mektuplarıma/ saat ikiyi beş geçer diye başladığım zaman/ Bir ümit boyacısıydı kalemim/ kelimelerim bir destek insan vicdanlarına/ Kâğıtlarımın dilleri sınırsız benim/ Ve yasaksız düşünceler/ akar rengârenk insanlara/ benden habersiz/ Şiirler yazar gibi mektuplar yazdım/ Kimi hasret üzere kimi aşk/ Kimi yasaklanmış yerlerde/ özgürce gezdi ruhum/ yazdığım cümlelerle/ Ay ışığını koydum kâğıda, yıldızları/ Sevgiyi/ ve denizini ada-mın/ Mektupların içine misk yaseminler sakladım/ Ve güneşini yapıştırıp üstüne/ Barışa postaladım/İnsanlar cevap vermedi yazıklarıma…

Sayfalar

Subscribe to GÜLFİDAN ERHÜRMAN RSS